- Gebelik Testleri
- Karaciğer Fonksiyon Testleri
- Böbrek Fonksiyon Testleri
- Kalp Damar Hastalık Testleri
- Anemi (Kansızlık) Testleri
- Enfeksiyon Testleri
- Vitamin Testleri
- Diyabet ve Metabolik Testler
- Hipertansiyon Testleri
- Tiroid Hastalık Testleri
- Böbrek Üstü Bezi Hastalık Testleri
- Mide Bağırsak Hastalık Testleri
- Çölyak (Gluten) Hastalık Testleri
- Romatizmal Hastalık Testleri
- Hormon Testleri
- Menopoz Takip Testleri
- Gebelik Kaybında Yapılması İstenilen Testler
- Mineral ve Eser Element Testleri
- Saç Dökülmesi için İstenilen Testler
- Alerjik Hastalık Testleri
- Bulaşıcı (Viral) Hastalık Testleri
- Evlilik Öncesi Yaptırılan Testler
- Mikrobiyoloji Testleri
- İmmunoloji Testleri
- Biyokimya Testleri
- Tümör Markerları
- Semen Analizleri
- Koagülasyon Testleri
- Hematoloji Testleri
- Genetik Testler
-
Testler
- Testler
- Semen Analizleri
- Gebelik Testleri
- Biyokimya Testleri
- Hormon Testleri
- Tümör Markerları
- Mikrobiyoloji Testleri
- İmmunoloji Testleri
- Koagülasyon Testleri
- Genetik Testler
- Karaciğer Fonksiyon Testleri
- Böbrek Fonksiyon Testleri
- Kalp Damar Hastalık Testleri
- Anemi (Kansızlık) Testleri
- Enfeksiyon Testleri
- Vitamin Testleri
- Evlilik Öncesi Yaptırılan Testler
- Hipertansiyon Testleri
- Tiroid Hastalık Testleri
- Böbrek Üstü Bezi Hastalık Testleri
- Mide Bağırsak Hastalık Testleri
- Alerjik Hastalık Testleri
- Bulaşıcı (Viral) Hastalık Testleri
- Hematoloji Testleri
- Gebelik Kaybında Yapılması İstenilen Testler
- Romatizmal Hastalık Testleri
- Menopoz Takip Testleri
- Çölyak (Gluten) Hastalık Testleri
- Mineral ve Eser Element Testleri
- Saç Dökülmesi için İstenilen Testler
- Diyabet ve Metabolik Testler
- Tümünü Gör
- Hakkımızda
- İletişim
- Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
- Sağlık Köşesi
Hemogram, bir kan örneği üzerinde yapılan, çok sayıda değeri barındıran bir test grubudur. Hemogram, vücutta herhangi bir hastalık ve enfeksiyonun varlığını kontrol eden geniş bir tarama paneli görevi görür. Hemogram, esas olarak kanın üç bileşenini, yani kırmızı kan hücrelerini, beyaz kan hücrelerini ve trombositleri test eder.
Günümüzde özellikle büyükşehirlerde yaşayan kadınlar, gerek ekonomik koşullar, gerekse kariyer yapma gibi nedenlerle anne olmayı ileri yaşlara erteleyebiliyor. Peki, doğum için en güvenli yaş aralığı nedir?
Macaristan’ın Semmelweis Üniversitesi’nden bilim insanları yaptıkları araştırmada bu sorunun yanıtını aradı ve kadınların çocuk sahibi olması için en güvenli yaş aralığını ortaya koydu.
Bilim insanları, 1980 ile 2009 yılları arasında doğum yapmış 31 bin 128 kadının verilerini, anne yaşı ile bebeklerde genetik olmayan doğum anomalileri arasındaki ilişki bağlamında inceledi.
Doğum anomalilerinin "en az görüldüğü 10 yıllık yaş aralığı"nı belirlemeye çalışan araştırmacılar, 23-32 yaş aralığının gebelik için ideal yaş aralığı olduğunu tespit etti.
Araştırma ayrıca, annenin yaşı arttıkça bebeklerde down sendromu, kalp hastalığı, dudak ve damak yarığı gibi durumların yaşanma ihtimalinin arttığını buldu.
Dudak ve damak yarığı görülme riski genç yaşta doğum yapan annelerin bebeklerinde yüzde 9 olarak tespit edilirken, 32 yaş üstü gebeliklerde ise bu riskin yüzde 45 oranında olduğu ifade edildi.
Doğuştan sindirim sisteminde bozukluk riskinin, genç yaşta doğum yapan annelerin bebeklerinde 23-32 yaş aralığına göre yüzde 23 fazla, 32 yaş üstünde doğum yapan kadınların bebeklerinde ise bu oranın yüzde 15 fazla olduğu tespit edildi.
Daha önce yapılmış araştırmalar genetik bozukluklar ile anne yaşı arasındaki ilişkiyi doğrularken, kromozomal olmayan anomaliler ile anne yaşı arasındaki ilişki üzerine çalışmaların eksikliği hissediliyor.
Kaynak: NTV
Hayati organlardaki damarlara pıhtı atması, en sık rastlanan ölüm nedenlerinden biri. Uzmanlar, tehlikenin yaşla birlikte arttığını ve düzenli aralıklarla sağlık kontrolünden geçilmesi gerektiğini söylüyor.
Pıhtı atması, kanser, bulaşıcı hastalıklar ve trafik kazalarından sonra en sık rastlanan ölüm nedeni olurken, bağırsak, karaciğer ve akciğer damarlarında görülen pıhtı, uzuv kayıplarıyla da sonuçlanabiliyor.
Antalya'da düzenlenen ASVS 2023 Kongresi'nde, 30 ülkeden 1600 cerrah, pıhtıya bağlı tehlikeleri masaya yatırdı.
Özellikle aort damarındaki tıkanıklığa karşı önemli uyarılarda bulunuldu.
Uzmanlar, yaşla birlikte vaka oranının arttığını söylerken, gençlerde de görülebildiği halde 65-74 yaş arası kişilere baktığımız zaman 100 binde 55 gibi bir görülme sıklığı olduğuna dikkat çekiyor.
Uzmanlar ayrıca uzun süre oturmamak ve ayakta durmamak gerektiğine de dikkat çekti.
Bin kişiden birinde bacaklardaki ana damarlarda pıhtı oluştuğu, bu pıhtının akciğere ulaşma ihtimalinin yüksek olduğu belirtildi.
Bu nedenle düzenli aralıklarla sağlık kontrolü önerildi.
Kaynak: NTV